Sözlük
karşılığını soruyorsan, dedim. birbirine sürtünerek incelmek. Çıkıntıları
silinmek, düzleşmek, gibi şeyler yazmışlar. Bir de, eskimek, yıpranmak da var
anlamları arasında.
Durdu, şüphe
mi desem, merak mı desem çözemediğim bir bakış vardı gözlerinde. Başka karşılığı
da mı var, diye sordu sonra. Gülümsedim. Bir de bendeki karşılığı var, dedim. Öyle
mi, dedi gözlerindeki bakışı ince bir alay bürümüştü bu kez. Neymiş peki, diye
sormasını bekliyordum. Sordu.
Bendeki
karşılığı, dedim. Bir çakıl taşı zarafeti
ile…
Bu da mümkün
bak, derken gülümsüyordu.
Mey
Max Bradley