Toprağa
düşse dağılıp kaybolacak her bir çiğ tanesi için, sinelerinde yer açmış kadın
ve erkekler, ağzını iştahla açarak kanlı dişlerini yalayan makinenin
karanlığına dikmişlerdi gözlerini. O sıra makine bağırmaya başladı; çıkardığı korkunç sesle
duraladılar. Birkaçı gerileyecek gibi oldu, ön sıralardan gelen bir çocuğun
sesiyle sakinlediler. Korkmayın, diyordu. Çirkinliğinin görünürlüğüne öfkesi. Canavar
uludu, onlar gözlerini kırpmadan bakmaya devam ettiler. Derken bir kadının
şöyle dediği duyuldu: Canavar yemi değil bizim çocuklarımız, bu böyle biline! Makine bir an için sustu, önünde dizilen ve kendini görünür kılan kalabalığa baktı, ağzının kenarından sızan kanlı salyaya aldırmadan öncekinden daha korkunç bir sesle uludu çirkinliğine ve karanlığına...
Mey
J. N. Uelsmann