10 Eylül 2013 Salı

Kanlı Makine...

Toprağa düşse dağılıp kaybolacak her bir çiğ tanesi için, sinelerinde yer açmış kadın ve erkekler, ağzını iştahla açarak kanlı dişlerini yalayan makinenin karanlığına dikmişlerdi gözlerini. O sıra makine bağırmaya başladı; çıkardığı korkunç sesle duraladılar. Birkaçı gerileyecek gibi oldu, ön sıralardan gelen bir çocuğun sesiyle sakinlediler. Korkmayın, diyordu. Çirkinliğinin görünürlüğüne öfkesi. Canavar uludu, onlar gözlerini kırpmadan bakmaya devam ettiler. Derken bir kadının şöyle dediği duyuldu: Canavar yemi değil bizim çocuklarımız, bu böyle biline! Makine bir an için sustu, önünde dizilen ve kendini görünür kılan kalabalığa baktı, ağzının kenarından sızan kanlı salyaya aldırmadan öncekinden daha korkunç bir sesle uludu  çirkinliğine ve karanlığına...

Mey


                                                  J. N. Uelsmann