6 Aralık 2013 Cuma

Şarkının Yarımı…

Yanından ayırmadığı deftere bir şeyler yazarken ben de kitaplarını karıştırıyorum. Kitaplarına dokunmamdan hoşlanmasa da, bunu bana söylemeyecek kadar ince biri Benedictus. Birden mırıldandığım şarkı dikkatini çekmiş gibi durup bana bakıyor.
Bu şarkının devamı yok mu, diye soruyor. Hep aynı kısmı söylüyorsun. Şarkıyı kesmek de istemiyorum, sorusuna cevap vermek de. Üstünü örtmeye çalıştıklarımı eşelemeyi sevdiğini de biliyorum bir yandan. Fark ederse peşini bırakmayacak.
Bu kadarını öğrenebildim, diyerek gülümsüyorum. Cevabın yetmesini dilediğimi fark etmemesini ummaktan başka çarem yok.
Dikkatle bakıyor yüzüme. Elimdeki kitapta imdada yetişecek bir şeyler arandığımın farkındaymış gibi bakıyor.
Yarım bir şarkıyı neden söyler durur insan, diyor.
Tamamlanmış halinin güzel olduğu sanısından olabilir, diye yapıştırıyorum. Rol yapmaya takatim yok.
Güzel mi peki gerçekte, diye soruyor kavrayışı yüksek bakışlarının içinde bir gülümseme.
Güzeldi, diyorum. Başka bir şey sormuyor…


Mey