25 Aralık 2013 Çarşamba

Mutfaktan Hikayeler / Çikolatalı Puding...


                                                Çikolatalı pudingin Tanrı'ların armağanı olduğunu söyleyen dost'a..


Tanrı’lara ne hacet?

Kolay şimdilerde çikolatalı puding yapmak. Bir paket çikolatalı puding, üç su bardağı soğuk süt ve bir paket bitter çikolata. Yapıvereyim şipşak!

Mutfak dolaplarının tencereler bölümüne uzanıp, o ortadan az ufak boy çelik tencereyi aranırken; gözüm sarı emaye, nedense atmaya kıyamadığımız, onun kendinden vazgeçip bizim ondan geçemediğimiz, tencere takılıyor gözüme. Bir bulantı. Çağrışımın gözü kör olsun. Görüntüler, imgeler; çoğu rahatsız edici. Alelacele asıl hedefi bulup, kapatıyorum dolabı. Onu atmamamızın nedeni, rahatsız edici varlığına ihtiyaç duymamızdır belki. Hala mı?

Tencereyi ocağa oturturken ( öyle derler, değil mi?) bir fikri zihinden uzaklaştırmanın bazen ne kadar zorlayıcı olabileceğini düşünüyorum. Son bir deneme:  dikkatimi makas yardımı olmaksızın açılmayan puding paketini makassız açıp açamayacağım merakına yöneltiyorum. Uzun bir süredir tüm makaslardan nefret edişimin, Murathan Mungan’ın makas adlı öyküsüyle ilişkisini kimseye itiraf etmemeye kararlı oluşumu hatırlayıp, yağmurdan kaçarken doluya tutuluyorum. Makas kullanmamanın bedeli, puding tozlarının bir kısmını sağa sola dökmek. Her şeyin bir bedeli var, her seçimin bu böyle. Puding tencerede üzerine sütü boşaltıp, ateşi açmadan önce topaklanmasın diye karıştırıyorum ve ocağı yakıyorum. Karıştırmaya devam ederken, hayatta ne kadar çok şeyi birbirine karıştırdığımızı düşünüyorum. Bunu uzatabilirim, hepimizin canını acıtacak kadar hem de. Yapmayacağım. Uslu uslu karıştıracağım süt puding karışımını. Gerçekten uslu olabildiğim tek an olacak belki hayattaki, ama bu sefer bunu başaracağım. Puding koyulaşmaya başlar başlamaz, işin en keyifli yanına geliyor sıra. Acı çikolatayı karışıma ilave etmek. Kim ne dersin desin, en lezzetli çikolata acı çikolatadır. Lezzeti damağa çektirdiği zahmetten olsa gerek. Puding koyulaşıp, kaynamaya başladı. Altını kısıp az beklemek gerek şimdi. 

Sonrasında kâselere boşaltacağım onu, ağır akışkanlığına bakıp, hiçbir şey düşünmeyeceğim söz. Puding hazır gibi. Belki sen soğuk seversin, beklemelisin. Ben sıcak olanını tercih ederim. Sabırsızlığımdan.

Tüm bunları yaparken, yıllar önce Fethi Naci’nin Nezihe Meriç’in kadınsı öykülerini eleştirirken yazdığı o cümle geldi aklıma: Nezihe çık o mutfaktan artık!

Biri de bana dese ya: çık mutfağından. Pudingi hiç ettin.



Mey