31 Ocak 2014 Cuma

Yazgıya Dair Faydasız Birkaç Söz…

Sence yazgı diye bir şey var mı Benedictus’cum, diye girdim söze. Ne diyorsun?
Yağmur, çamur, soğuk derken nihayet gül cemalini bahşetmiş nazlı güneşin hafifçe ısıttığı parkımızdaydık.

Yazgı mı, diye sordu. Bu da nereden çıktı bakışından çok yazgıyı tanımla bakışı vardı gözlerinde.

Yazgı evet, dedim. Belirlenmişlik, kader adına ne dersen işte. Sence var mı böyle bir şey?

Bu saydıklarının aynı şeyler değil biliyorsun değil mi, diye aldı sözü. Hepsi farklı. Aralarındaki farkı netleştirmeden ve hangisi üzerinde konuşacağımızı belirlemeden bunlardan bahsetmek kafa karışıklığından başka bir şey getirmez. Önce bunu bilesin.

Uzanıp yanımdaki çam ağacından bir iğne dal kopardım. Hangimize batıracağımı bilemiyormuş gibi uzunca baktım dalın sivri ucuna.

Bir kez olsun, dedim. Kafamız karışık konuşsak olmuyor mu, Benedictus’cum?

Senin başka türlü olduğun mu var, diye gülünce ben de güldüm. Çok haksız sayılmazdı.
Düzen vardır bana kalırsa, diye devam etti. Doğanın düzeni. İnsanlar buna başka adlar vererek, o düzeni daha kabul edilebilir buluyor olabilirler.

Yüzümdeki ifadeyi görünce, senin istediğin cevap bu değil galiba, dedi.

Tartışmaya girmek yerine, yolu tatlı dille önüne sermenin daha akıllıca olduğunu düşündüm. Otodeterminizm denilen bir görüş var, dedim. Onlar diyor ki, insan seçimleriyle kendi özgürlüğünü sınırlıyormuş.

Dönüp dikkatle baktı yüzüme.

Neyin peşindesin sen yine, diye sordu kuşkuyla.
Aklımdakinin içimde kalmayacağının bilgisiyle nazlanmadan söyleyiverdim:
Ben yoldan gönüllü çıktım demenin, dedim. Ve gönüllüğümün tadını çıkarmanın.

Tepkisini görmek için ben de ona döndüm. Şaşırdığına şaşırıyormuş gibi bir bakış yerleşmişti yüzüne. Ne desem faydasız sana, diyecek gibi oldu bir an – bundan eminim – nedense vazgeçti. Sonra dedi ki,
Dönelim, hava soğudu. Hem evde çıkarlarına alet edebileceğin fikirlerle dolu daha çok kitap var. Kalk hadi.

İkiletmeden kalktım. Hızlı adımlarına ayak uydurmaya çalışırken sırıtmamak için dudaklarımı dişliyordum…


Mey


                                          Daria Endresen