21 Mayıs 2014 Çarşamba

Vargı…

“ İki olumsuz öncülden sonuç çıkmaz. “

Yani ki, dedi. Sonuca götürecek öncüllerden ikisinin de olumsuz olması durumunda sonuca ulaşmak mümkün olmaz.
Boş baktım.
Anlamadın mı yoksa yine hoşlanmadığın bir şey mi var anlattıklarımda, diye sordu.
İçim şişti, demek istemediğimden sessiz kalmayı kafama koymuştum. Anladım, dedim. İki yanlış bir doğru etmez yani.
Güldü. O kadar kolay kurtulamazsın, der gibiydi bakışı.
Peki, sorun ne, diye sordu.
Sorun yok, her şey yolunda, dedim. Çok güzel anlattın, çok güzel anladım. Yalandan da olsa gülümseyebilmek isterdim ama o kadarı beni aşıyordu.
Aklına yatmayan şeyi söyle, diye ısrar etti.
Sakın söyleme, diye uyardım kendimi. Ama dinlemedim. Hiç dinlemezdim.
O vakit, dedim az öfkeli. Mutsuz olalım, ne var? Biz de mutsuz oluruz. Ben seninle mutsuzluğa da varım, diyen şair neden öyle demiş?
Öfkem, onun umutsuz bakışları altında erirken, sakince konuştu:
Bu, dedi. Aklına değil kalbine yatmayan. Cevabı da ben de yok.
Bende de yok, dedim. Konu kapandı…


Mey


                                                 Prudkov