Mektuplar evime, at pazarından satın aldığım eski bir
komedinin çekmecesinde geldi. Hiç açılmamış zarfları gördüğümde, birinin okumak
istemediği mektupları buraya atıp unuttuğunu düşündüm. Her birinin başka kişilerden bambaşka
kişilere gönderilmiş mektuplar olduğunu fark ettiğimde merak dayanılmaz hale
gelmişti. Çekmeceleri temizleme işini bir yana bırakıp elime gelen ilk zarfı
açtım. Kim vazgeçebilirdi ki o kime ve kimin tarafından yazıldığı belirsiz
birkaç cümlenin verdiği büyülü hazzı…
İyiyim.
Unutmaya çalışıyorum. Bir de anlamaya.
Gün’ün benden çekildiği
Ve geri döndüğü saatlerin göğ’üme yayılan
renginin
İçimi neden bunca acıttığını.
Unutmuyorum yine de.
Anladığım da söylenemez.
Ama iyiyim…”
Anladığım da söylenemez.
Ama iyiyim…”
Mektubu usulca zarfına yerleştirdim. Anlamadığını unutamamanın
acısı geçmez ki, diye düşündüm. Keşke geçse…
Mey