Neden öyle
bakıyorsun Benedictus’cum, diye sordum. Yüzümde gizli bir derinlik varmış gibi
dalıp gitmişti. Ne gizli ne de derin bir şey vardı oysa.
Hiç şikâyet
etmiyorsun, dedi. Şaşaladım.
Neden şikâyet
edecekmişim ki, diye sordum.
Yalnızlıktan,
dedi. İnsanlar pek sever ondan bahsedip, söylenmeyi. Güldüm.
Kime şikâyet
edebilirim ki yalnızsam, dedim. Hak verir gibi baktı.
Yine de,
dedi. Bunun hakkında konuştuğunu hiç anımsamıyorum.
Sıradan şeylerden
konuşmayı sevmiyorum, dedim. Kurtulmaya çalıştığımı anlamamış gibi yapacaktı.
Bazen dayanılmaz
oluyorsun, dedi. Sırıttım.
Sıradan ama,
dedim.
Sıradan doğru,
dedi.
Ne güzel
anlaşıyoruz, dedim.
Sıradan şeyler
yüzünden, dedi.
Doğru,
dedim. Doğruydu…
Mey
Marta Orlowska