(Kocaları
tarafından öldürülen kadınlara…)
Solmayan
çimenlerden bir tabut içinde
uzun kırık
bir gülümseyiş,
ormanın kadife
sesinde sönmüş bir çığlık.
Kimsesiz bir
dalganın boynunda
gölgeye
dönüşüyor yaraları.
Koyuverdi
bayır aşağı
yıllardır
boyadığı isli küpleri,
dehşet
çamuruna gömüldü
içindeki
solgun yıldızlar.
Şaha
kalkacak atlar
ateş kokan
anıların sularında
arka bahçede
bakışırken sureti
çocukluğu ve
çocuklarıyla.
Güller
düğümleniyor
bıçağın
yanan kırk dudağında,
kadının
gözlerindeki zifir
sarkıyor
asmanın sürgünlerinden.
Dilek
Değerli