Silahı saklamıştım.
Yıl olmuştur açıp bakmadım. Orada olduğunu, bir gün artık zarar veremeyecek
kadar eskiyeceğini, o zaman ona sahip olmanın hazzının yenileneceğini
düşünüyordum. Dursundu durduğu yerde şimdilik. O durabilirdi durduğu yerde, ama
bu can az dirilir gibi oldu ya; aklı fikri silahta. Etrafında dolanıyor, açıp
baksam ne olur – hem toparladım artık, kalınlaştı derim - olmaz bir şey bahaneleri ile kimi ikna etmeye
çabaladığı belirsiz bir ısrarı, olur elde etmek için dayatıyor. Tutan yok
aslında.
Pantha rei. Her
şey akar. Akıp gitti gücü, buna eminim telkinleriyle hazırladım kendimi. Bir yandan
da komik buluyorum bu telaşı. Ezberinden gitti mi ki hiç?
Olacakla öleceğe
çare yok. Hem ölmüştüm bir kez. Çıkardım sakladığım yerden,
Açtım. İlk cümlenin
sonunu görebilirsem, dedim kendime. O zaman salt güzel olanı anımsamak mümkün
olabilir. Derin bir nefes ve gözlerime izin verdim. İlk sözcük orada öylece
hatırladığım gibi duruyordu. İkincisini göremedim…
Mey