6 Ekim 2013 Pazar

Yivli...

 Ketum dil'in küçük kalbi düşlerde bile küçük yaralanmazdı, Su düşleriydi en çok duyuran kendi hırıltısını...

 "sanrı" dediler, değil dedim,

 bilinirdi kimine düşlerin güzel dokunduğu... damarlardakinin hayata aktığı... ama...

 ama henüz bir utanca sahip olamadan utanmak, tanrı kelamlarıyla öğretilmiş, küsmekten ölmüştü mimikler...

 gözbebekleri ise kaygan... Neden bakıyorsun? diyen olmazdı hiç...

 Utançsız utandırılmaktandı, biraz korkmaktan...

 O kaygan bakış yakalansa anlaşılacaktı değen her bakışın yaşatmadığı. Annenin öğrettiği kuş öpücüklü gülüşü baba çalmıştı her yüzü avuçladığında...

 yivli ifadeler...bilinmeyen,

 bedenimde gezinen şeytanlarım anlatırdı en güzel güvercin hikayelerini...

 Olsam olsam Cennet'te de bir diken olurdum...

 Ve And olsun ki! Dans edeceksem; günahlarımla tepinerek olmalıydı...



Kehribar




                                                           Sara Rashdan