Bedenini
götürüp kafanı ve yüreğini geride bırakmak eksilerek yara almaktır, diyor
Benedictus. Böyle konuştuğunda gözlerinde beliren ifade, bildiğim bir neden ve
hiç bilmediğim bir başka nedenle içimi bulandırıyor. Sesimi çıkarmadan
sözlerinin devamını bekliyorum.
Yaralanıp,
berelenmeyi sevmektir giderek ve hatta yarayı açana isim koymaktır, diye
bitiriyor sözlerini. Bu noktada sessiz kalmaya daha fazla dayanamayarak
atılıyorum: Malum yaranın faili!
Gülümseyerek
bakıyor yüzüme. Ben de ona bir gülücük yolluyorum. Biraz susuyoruz, biraz
gözlerimizi kaçırıyoruz birbirimizden. Sonunda sessizliği bozan o oluyor.
Bu birliktelik
ikimize de iyi gelmiyor gibi, diyor.
Biliyorum,
diyorum. Ama deva arayan kim?
Doğru, diyor.
Deva arayan başını çıkarmasın korunaklı kovuğundan.
Gülüşüyoruz…
Mey
Jihang Zhi