Gözlerin doldu,
dedi.
Yanlış görmüşsün,
diye çıkıştım hemen. Çıkışmayı umursamadığı yüzünden belliydi. Gözlerimi kaçırdım.
Gördüm,
dedi. Ne gördüğümü biliyorum. Ağlayacak gibiydin.
Hayır,
dedim. Niye ağlayayım ki, mantıksız bir şey.
Mantıksız ya,
dedi. İnsan kendi kurgusuna üzülür mü, bazen çok tuhaflaşıyorsun.
Kendi kurgusuna
sevdalanan, üzülür de, dediğimi fark ettiğimde iş işten geçmişti. Yüzündeki bilmiş
gülüşü gördüğümde, ne yapacağımı bilemediğimden elimdeki kitabı kucağına atıp
al Hume oku biraz. Belki ikimiz de dogmatik uykularımızdan uyanırız, dedim. Kahkahası
yüzünden yanmaya başlayan yüzümü avuçlarımla kapatıp ben de gülmeye başladım. Epeyce
güldük, gözlerimizden yaş gelene dek…
Mey