Kaç gündür
neredesin Benedictus’cum, diye sordum. Özledim seni.
Meşguldüm,
dedi gizemli gizemli. Merakın zihnimi tırmıklamaya başlayacağından emin,
gülümsedi bir de.
Neyle, diye
atıldım hemen. Duymadan rahat vermeyeceğimi bildiğinden nazlanmadan açıkladı: İmkân
ve imkânsız hakkında düşünüyordum.
Tüm ukalalığımla
gülümsedim. Ah Benedictus’cum, dedim. Bunun için o güzelim zihnini yormaya
değer mi, ben söyleyeyim sana nedir o dediklerin.
Kahkahasını güçlükle
bastırıyormuş gibiydi. Neymiş peki, söyle madem dedi.
Söyleyeyim,
dedim mağrur olmasına dikkat ettiğim bir tonla. İmkân, yanlış rüyaya uyumaktır.
Kocaman açılmış gözlerini görmezden gelerek konuşmayı sürdürdüm:
Evet, imkân
yanlış rüyaya uyumaktır; imkânsız ise önünde sonunda uyanma zorunluluğu.
Diyecek söz
bulamıyorum sana, dedi.
Biliyorum,
diyerek sırıttım…
Mey
Romina Dughero