19 Şubat 2014 Çarşamba

Spinoza...

Ne olağanüstü ki ben, tam şu anda,
Sıradan ve alçakgönüllü şahsiyet
Benedictus, kovulmuş ( o Benedictus
Nasıl da mucize içeriyor), günlük işim,
Camı perdahlayarak lens yapmak,
Tanrı’dan bir parça taşıyorum ve, son zerreme kadar
Sonsuz’da onun özelliklerini temsil ediyor
Sonsuzu, tarzallığımın temelleri,
Hem uzam hem düşünce; bunun içinde ben
Hem bedensel olarak hem de ruh gözüyle tadıyorum
( beden ve düşünce ruhumda bir ve aynı)
O’nun mutlak niyetinden bir parça
Çünkü düzen, sistem ve yasa içimizdeki Tanrı’dır
Bu alçak ülkeleri denize doğru seyretmek
Ve Tanrı’yı, sınırsız olanı nefeslerinde hissetmek.
Ah, her insan ve her hayvan  ( burada
Descartes kör ve acımasızdı
Aptal vahşilerin ruhun solgunluğunun ötesine yerleştirmekte!) kendi türünde,
Tarladaki her bitki, denizin kımıldanan kumundaki
Her bir en küçük kum tanesi bile, Tanrı her neyse
Ona görünüm kazandırıyor.
Çünkü olguda ve düşüncede
O her bir insan, her bir hayvan, tarladaki her bir bitki,
Ve denizin kımıldanan kumundaki her bir kum tanesi –
Görülmemiş deniz, ki mırıldanışı, tanrı’nın sesi gibi
Yüreğin içinde uzaklardaki havayla birlikte,
Pencereme geliyor ve ben çalışır ve O’nun sonsuzluğunu
Düşünürken uzak ama burada
Hem düşünce hem de varoluş olarak.


Reginald C. Robbins
Türkçesi : Reyda Ergün