Kadın başını ağacın gövdesine dayamış oturuyordu. Duyusala sırt
çevirmiş zihninde dönenen bir soruyu kapalı gözlerinin ardına saklamıştı:
Olduğundan emin olabilsem.
Adamın başı ise, hızla ilerleyen bir trenin pencere camına
yaslanmıştı o sıra. Olmadığını bilebilsem, diye mırıldanıyordu zihninde bir
ses. Gözleri açık değildi.
Tren ağacın yanından geçip gittiğinde, ikisi de gözlerini
açmış değildi. Tren uzaklaştı, rüzgarı ağacın yapraklarında titredi; oluş - bir açıdan olmayış - kendini bir başka oluş’a devretti…
Mey
Lucian Olteanu