Özlüyor musun onu, diye sordum.
Her zaman değil, yanıtı geldi. Uzakta birkaç köpek havladı o
sıra.
Ne zaman peki, diye sordum.
Düşündü.
Aklından ne geçti bilmem, gülecek gibi oldu. Gülmedi ama.
Ne zaman gözümü dikip, diye başladı söze. Köpekler havlamayı
karşılıklı ulumaya dönüştürmüşlerdi. Sesi uluyuşların arasında yitecek gibi
azalırken sürdürdü konuşmayı.
Ne zaman gözümü dikip, çok acımış yerlerine baksam işte o
vakit, dedi. Özlüyorum.
Ne çok uludular, diyerek konuyu değiştirmek istedim.
Açlıktan, dedi. Açlıktan hep...
Mey
Arash Shadiafarin