Neden, diye sordu.
Aklıma kabul edilebilir bir neden gelmiyordu.
Nedeni yok, dedim. Bekledim.
Ayıplar gibiydi bakışı. Her şeyin mantıken bir nedeni olması
zorunludur, dedi. Yeter- neden ilkesi.
Yapma, diye uyardım kendimi ama yapacağımı biliyordum. Derin
bir nefes aldım.
Kimileyin, dedim. Yetmez neden ama o şey oradadır ve
kabullenmek tek çıkardır.
Güldü.
Güldüm. Bekledim. Yine.
Bu düşünme tarzı, dedi. Mantığın ilgi alanına girmiyor.
Ne yapacağız peki, diye sordum.
Böyle düşünmekte ısrarcı olacaksak mantıktan medet
ummayacağız, cevabı şaşırtıcı değildi.
Yani, dedim. Soruydu.
Yetmez nedenlerinle uzlaşmanın yolunu bulacaksın, dedi.
Haklısın, der gibi başımı salladım. Rahatlamış gibiydim.
Öyle bir yol varsa tabii, eklemesini yapana kadar cidden
rahatlamış gibiydim…
Mey