Bilmeden neresine değdiğimi
şiirler tuttum sana. Dahası, sıradaki dize
sıyırırken ardına yüzümü sakladığım boyayı;
dahası, beklerken beklemeye dair ne varsa katarak
içime çektiğim soluğa;
dahası, ağzımdaki eğreti kızgınlığı
gemleyerek gülümserken; dahası,
o dize senin bu dize benim'i gizleyerek bilenden - bilmeyenden;
dahası, küskünlük hangi çiçeğin adı bilmezden gelerek; dahası,
biraz Celan, biraz Ritsos, fazlaca Uyar, az daha abartıp Nazım, dedim.
Adları - adını - mırıldanarak. Dahası, her imgeye gönül indirmeye teşne,
hikayeden aldırışsız durdum; dahası,
mısra dizdim boynumdaki çukura.
Dahası, boğaz dokuz boğumdu. Yutkundum, yutkundum,
sus oldum.
Şiir sana indi, dahası...
Mey