A. ortaya çıkar, kafası alçılıdır, ağzıyla bir gözü dışında
bütünüyle kanlı sargılarla sarılıdır.
a: kesik kafa konuşuyor.
büro: peki, dinliyoruz. kısa kes.
a: bu kabalık niye peki? şu halimle zaten çok sıkıntıdayım.
büro: sizi ve sıkıntılarınızı dinlerse…ne söyleyecektin, onu söyle, çabuk.
a: bana zor gelen, neredeyse olanaksız gelen de bu çabukluk
işte. zar zor duruyor kafam.
büro: bir parça çaba göster. kural herkesi bağlar. kayırmaya
bir kez başlarsak, kimin özrü yok ki?
a: ne yapacağım şu kafamla? yerine daha yeni dikildi.
büro: pazarlık yok. hep kendinden söz etmeyi de kes. biz
toplumu ilgilendirecek bilgiler istiyoruz. kendini düşünmemek bir irade
sorunudur. herkesin derdi var. peçeteni de doğru düzgün tut. akan kan görenleri
rahatsız ediyor.başka bilgi var mı? varsa hemen şimdi vermen gerek. sonra
geç olur.
a: söyleyeceklerimi unuttum, uygun düşen sözcükleri. ah! bir
anda her şeyin aklımdan uçup gitmesi, dayanılacak gibi değil. bir bilseniz. ne
yapacağım ben?
büro: yardım iste.
a: yerine yeni konulmuş kopuk bir kafaya kim nasıl yardım
edebilir?
büro: kafandan söz etmeyi kes. sinir bozucu ve fazlasıyla
bencilce.
çevrene bir bak. işe yara. bu senin görevin. bu kadar söz
ettiğin kafanı daha doğal bir biçimde tut. bize acı veriyor.
Henri Michaux