7 Kasım 2017 Salı

DUYUSAL ESARET ÖYKÜLERİ

 Yüksek sesle susuşun dedirttikleri…

I

neyin var, diye sordu yakındaki.
naçar bakışlı duraksadı önce. ve sonra dedi ki ;
gözlerimi onun söz’lerinden ayıramıyorum.

II
yüzündeki çizgilere utangaç bir tebessümle eşlik eden bakışın,
eşsiz bir yorgunluğun resmi gibi. zihnime mıhlanan. git!
 
III
zihninin orta yerinde, mani olunamaz serpilişiyle büyüyene bakakalmışlığının,
yaşayan bir şeye şaşırmalarının bitmeyecek gibi görünmesinin ruhuna saldığı: korkmuş mut. az daha sus !
 
IV
gözünü dikip bakmak o'na. bakışlarını başka varlıkların üzerinde dolandırıp dururken. gözünü dikip o'na bakmak. içinden, sadece içinden bakmak. dipsiz.
 
Son.

sesi, dili, söz'ü
yok gibiydi. göz'ü diyorum, zihnimdeki o deli göz'ü.
kendini yummadan az önce, " ne kadar azap eylediysek affola!" dememiş olsaydı.
yok gibiydi...      
 MEY