Yüksek
sesle susuşun dedirttikleri…
I
neyin var, diye sordu yakındaki.
naçar bakışlı duraksadı önce. ve
sonra dedi ki ;
gözlerimi onun söz’lerinden
ayıramıyorum.
II
yüzündeki
çizgilere utangaç bir tebessümle eşlik eden bakışın,
eşsiz bir yorgunluğun resmi gibi. zihnime mıhlanan. git!
III
zihninin orta yerinde, mani olunamaz serpilişiyle büyüyene
bakakalmışlığının,
yaşayan bir şeye şaşırmalarının bitmeyecek gibi
görünmesinin ruhuna saldığı: korkmuş mut. az daha sus !
IV
gözünü dikip bakmak o'na. bakışlarını başka varlıkların üzerinde
dolandırıp dururken. gözünü dikip o'na bakmak. içinden, sadece içinden bakmak.
dipsiz.
Son.
sesi, dili, söz'ü
yok gibiydi. göz'ü diyorum, zihnimdeki o deli göz'ü.
kendini yummadan az önce, " ne kadar azap
eylediysek affola!" dememiş olsaydı.
yok gibiydi...
MEY